Sağlikli Bir Kilisenin Dokuz İşareti/Açiklamali Vaaz

Gospel Translations Turkish sitesinden

Git ve:kullan, ara

Related resources
More By Mark Dever
Author Index
More About The Nature of the Church
Topic Index
About this resource
English: Nine Marks of a Healthy Church/Expositional Preaching

© 9Marks

Share this
Our Mission
This resource is published by Gospel Translations, an online ministry that exists to make gospel-centered books and articles available for free in every nation and language.

Learn more (English).
How You Can Help
If you speak English well, you can volunteer with us as a translator.

Learn more (English).

By Mark Dever About The Nature of the Church
Chapter 2 of the book Sağlikli Bir Kilisenin Dokuz İşareti

Translation by 9Marks

Başlangıç noktamız, Tanrı’nın bizimle başladığı yerdir, bizimle konuşması. O şekilde biz kendi ruhsal sağlığımıza kavuştuk ve kilisemiz de yine o şekilde kendi ruhsal sağlığına kavuşacak. En Eski vaaz metodlarından biri olan açıklamalı vaaza kendini adamak her kilise önderi için ama özellikle de kilisenin pastörü için önemlidir. Bu, Kutsal Yazıların herhangi belirli bir bölümünde söylenenleri açıklamak amacıyla verilen vaazdır, Kutsal Sözlerin anlamını dikkatli bir şekilde açıklamak ve topluluğa uygulamaktır (Nehemya 8:8). Elbette ki bir çok farklı vaaz verme yöntemleri vardır. Örneğin konusal vaazlar, dua yada vermek gibi herhangi bir konu hakkında Kutsal Yazılar’daki bütün öğretişleri bir araya toplamak. Biyografik vaazlar da Kutsal Kitap’taki kişilerden birinin yaşamını ele alır ve Tanrı’nın lütfunu, umudu ve imanı o kişini yaşamını resmederek gösterir. Ancak açıklamalı vaaz bambaşka bir şeydir; Tanrı’nın sözünün belirli bir bölümünün açıklanması ve uygulanmasıdır.

Açıklamalı vaaz Kutsal Yazıların yetkinliğine inanıldğını varsayar, ancak hepsi bu değil, daha da ötesi var. Açıklamalı vaaza kendini adamak Tanrı’nın sözünü duymaya kendini adamaktır. Hatta Eski Antlaşma’daki peygamberler ve Yeni Antlaşma’daki elçilere sadece gidip konuşmaları için görev verilmedi ama aynı zamanda, onlara özel bir mesaj da verildi. Aynı şekilde bugünkü Hıristiyan vaaizler de sadece Tanrı’nın sözünü konuştukları sürece Tanrı onlara konuşma yetkisi verir. Bu nedenle açıklamalı vaazlar veren bir vaizin yetkisi Kutsal Yazılarla başlar ve biter. Bazen insanlar açıklamalı vaazı, en çok sevdikleri açıklamalı vaaz veren bir vaizin tarzı ile karıştırabilir ama açıklamalı vaaz aslında bir yöntem yada tarz değildir. Bazı kişilerin de gözlemlediği gibi, sonuç olarak, açıklamalı vaaz pek de neyi nasıl söylediğimiz değildir, ama neyi söylemeye karar verdiğimizdir. Özel bir formatı yoktur ama içeriği Kutsal Kitaptır.

Bazıları Tanrı Sözü’nün yetkisini memnuniyetle kabul eder ve hatta Kutsal Kitap’ın kusursuzluğuna inandığını ilan eder, ancak buna rağmen o kişi (kasıtlı olarak yada olmadan) açıklamalı vaazlar vermiyorsa, hiç bir zaman zaten bildiği şeylerden daha fazlasını vaaz edemeyecektir. Bir vaiz Kutsal Yazılar’dan bir parça seçip o parçanın ana temasını vaaz etmeden önemli olan başka bir konuda topluluğu teşvik edebilir. Böyle bir şey gerçekleştiği zaman hem vaiz hem de topluluk Kutsal Yazılarda zaten bildikleri birşeyi duyarlar.

Diğer yandan da, Kustal Yazıları içeriği ile ele alır, açıklamalı bir şekilde, söz konusu olan parçanın mesajını vaazın mesajı olarak verirsek, vaaza başlarken duymayı beklemediğiz şeyleri duyabiliriz Tanrı’dan. Başlangıçtaki çağrıdan son zamanlarda Kutsal Ruh’un bizi ikna ettiği konulardaki tövbelerimize dek bütün kurtuluşumuz; Tanrı’yı duymayı hiç beklemediğimiz şekillerde Tanrı’yı duymamızın sonucudur. Tanrı’nın sözüne olan bu teslimiyet bir vaizin hizmetinde net bir şekilde görülmelidir. Beni yanlış anlamayın: Bunu sağlamak kilise topluluğunun sorumluluğudur. (Matta 18 de İsa’nın veya 2 Timoteos 4 de Pavlus’un kilise için kendi üzerlerine aldıkları sorumluluklara bir bakın). Bir kilise asla Tanrı’nın sözünü duymaya ve öğretmeye pratikte kendini adamayan birini topluluğun ruhsal gözetmeni olarak görevlendirmemelidir. Aksi bir davranış kilisenin büyümesini baltalayacak bir davranış olur ve kilisenin sadece pastörün seviyesine kadar büyümesini teşvik eder. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde kilise Tanrı’nın arzularına göre şekillenmek yerine, yavaş yavaş o pastörün arzularına göre şekillenir.

Tanrı’nın halkı her zaman Tanrı’nın sözü aracılığıyla yaratıldı. Yaratılış 1. bölümdeki yaratılış öyküsünden 12. bölümdeki İbrahim’e yapılan çağrıya, Hezekiel 37. bölümdeki kuru kemiklerden diri Söz’ün gelişine dek, her zaman Tanrı kendi halkını kendi sözü aracılığıyla yarattı.

Pavlus’un Romalılara yazdığı gibi “Demek ki iman, haberi duymakla, duymak da Mesih’le ilgili sözün yayılmasıyla olur” (10:17). Veya Pavlus’un Korintlilere yazdığı gibi “Mademki dünya Tanrı'nın bilgeliği uyarınca Tanrı'yı kendi bilgeliğiyle tanımadı, Tanrı iman edenleri saçma sayılan bildiriyle kurtarmaya razı oldu” (1 Korintliler 1:21).

Derin açıklamalı vaazlar genellikle kilisedeki büyümeyi sağlayan asıl kaynaktır. Martin Luther’in tecrübelerine baktığımız zaman da görüyoruz ki reformların başlangıcı Tanrı’nın Sözü’ne gösterilen büyük dikkat ve özendir. Bizler de her zaman Tanrı’nın Sözü’ne göre şekillenen kiliseler olmaya kendimizi adamalıyız.

Bir gün, gün boyu süren bir seminerde Londra’daki bir kilisedeki Prutanizm hakkında öğretiş verirken, Puritan vaazlarının bazen iki saat sürdüğününden bahsetmiştim. Bunu duyunca topluktan bir kişi derin bir iç çekip şöyle sordu; “Peki, tapınmak için zamanları kalıyor mu?” O soruyu soran kişi, Tanrı’nın vaaz edilen sözünü dinlemenin tapınmayı içermediğini varsayıyordu. Ben de cevap olarak birçok İngiliz Protestan Hıristiyan’ın Tanrı Sözü’nü kendi ana dillerinde duymayı ve yaşamlarına uygulamayı tapınmanın temel parçası olarak gördüklerini ve birlikte ilahi söylemek için zaman kalıp kalmamasının da buna kıyasla küçücük bir mesele olduğunu söyledim.

Kiliselerimizin tapınmalarında Söz merkezliğini yeniden kazanmalıdır. Tanrı Sözü’nü duymak ve uygulamak, övgüler ve şükranlar sunmayı, itirafta bulunmayı ve ilan etmeyi kapsayabilir ve bunlardan herhangi biri ilahi içinde olabilir ama hiçbirisinin olması gerekmez. Müzik üzerine (ne tür bir müzik olursa olsun) kurulan bir kilise kayan kumlar üzerine kurulan bir kilisedir. Vaaz vermek pastörlüğün temel unsurudur. Pastörünüz için dua edin ki kendisini Kutsal Yazıları özenli, dikkatli ve ciddi bir şekilde çalışmaya adasın ve Tanrı onu Kutsal Yazıları anlması, hem kendi yaşamında hem de kilisede uygulaması için yönlendirsin (bakınız 24:27; E.İşleri 6:4; Efesliler 6:19-20). Eğer siz bir pastorseniz bu konular için siz kendiniz dua edin. Aynı zamanda Tanrı Sözü’nü vaaz eden ve öğreten diğer kişiler için de dua edin. Son olarak da dua edin ki kiliselerimiz açıklamalı vaaz edilen Tanrı sözünü duymaya kendilerini adasınlar ve böylece her bir kilisenin plan ve projeleri Tanrı’nın Kutsal Yazılar’daki plan ve projeleri tarafından şekillensin. Açıklamalı vaaza kendini adamak sağlıklı bir kilisenin bir belirtisidir.

DÜŞÜNDÜRÜCÜ SORULAR

  1. Nehemya 8:7-8’i okuyunuz. Kutsal Kitap ne diyor, Levililer halka Yasa Kitabı’nı okurken başka ne yaptılar? 12’inci ayette halkın kutlama yapmak için büyük bir sevinçle evlerinin yolunu tutuğu yazıyor. Ayete göre seviçle kutlama yapmalarının sebebi neydi?
  2. Yazar, açıklamlı vaazı Tanrı Sözü’nün belirli bir bölümünün açıklanması ve uygulanması olarak tanımlıyor. Siz de açıklamalı vaazı kendi sözlerinizle tanımlayın. Açıklamalı vaazı konusal ve biyografik vaazlar gibi diğer vaaz türlerinden ayıran özellikler nelerdir?
  3. Elçilerin İşleri 20:27’de Pavlus, Efeslilere “Tanrı’nın isteğini size tam olarak bildirmekten çekinmedim” diyor. Kilise önderleri olarak bizim işimizin de kendi halkımız için aynısını yapmak olduğunu kabul edersek, açıklamalı vaaz Tanrı’nın isteğini tam olarak bildirebilmemiz için bize nasıl yardımcı olabilir? Eğer ayetlerin konusunu vaazımızın konusu olarak kabul etmezsek ne olur?
  4. Yaratılış 1’den İncil’e kadar Tanrı Kendi halkını hep Kendi Sözü aracılığıyla yaratmıştır. Romalılar 10:17 ve 1. Korintliler 1:21’i okuyun. Tanrı Kendi halkını Mesih aracılığla kurtuluş sağlayan imana getirmek için neyi kullandı? Bütün bunlar, kiliselerimizde Tanrı Sözü’ne vermemiz gereken değer hakkında bize neler söylüyor? Bu değeri vaazlarımızda uygulamalı olarak nasıl gösterebiliriz?