Sağlikli Bir Kilisenin Dokuz İşareti/Kutsal Kitap’a Dayali Kilise Disiplini

Gospel Translations Turkish sitesinden

JoyaTeemer (Mesaj | Katkılar) tarafından oluşturulmuş 21:32, 23 Ekim 2009 tarihli sürüm
(fark) ← Önceki hali | en güncel halini göster (fark) | Sonraki hali → (fark)
Git ve:kullan, ara

Related resources
More By Mark Dever
Author Index
More About The Nature of the Church
Topic Index
About this resource
English: Nine Marks of a Healthy Church/Biblical Church Discipline

© 9Marks

Share this
Our Mission
This resource is published by Gospel Translations, an online ministry that exists to make gospel-centered books and articles available for free in every nation and language.

Learn more (English).
How You Can Help
If you speak English well, you can volunteer with us as a translator.

Learn more (English).

By Mark Dever About The Nature of the Church
Chapter 8 of the book Sağlikli Bir Kilisenin Dokuz İşareti

Translation by 9Marks

Sağlıklı bir kilisenin yedinci işareti kilise disiplininin düzenli olarak uygulanmasıdır. Kilise disiplininin Kutsal Kitap’a dayalı biçimde uygulanması kilise üyeliğine anlam kazandırır. Kilise disiplini, İsa Mesih’ten bu yana kiliseler tarafından yaygın bir biçimde uygulanmış olmasına rağmen, bu son bir kaç kuşakta tipik müjdeci kilise yaşamı içerisinde yok olup gitti.

Biz insanlar; Tanrı suretinde, Tanrı’nın yarattıklarına, Tanrı’nın tanıklığını etmek için yaratıldık (Yaratılış 1:27). Bu durumda Tanrı’nın bir halkı seçip Eski Antlaşma boyunca onlara şekil vermesi, onlara kutsal olmalarını buyurması ve onlardan kendi öz karakterine benzer bir karaktere sahip olmalarını istemesi şaşırtıcı değildir (bakınız Levililer 19:2; S.Özdeyişleri 24:1, 25). İşte bu ilke, Eski Antlaşma’da topluluktaki bazı kişilerin ıslah edilmesini bazılarının da topluluktan dışlanmasını gerektiren temel ilkeydi (Ç.Sayım 15:30-31’da olduğu gibi), Yeni Antlaşma’da ise kiliseye şekil verilmesinin temelinde yatan ilke yine budur (2 Korint. 6:14-7:1; 13:2; 1 Timoteos 6:3-5; 2 Timoteos 3:1-5).

Günümüzde bu konu insanlara çok olumsuz görünmektedir. Ayrıca Rab’bimiz İsa’da Matta 7:1’de yargılamamızı yasaklamadı mı? Kesinlikledir ki İsa Matta 7:1’de yargılamayı bir bakıma yasaklamıştır; ancak yine aynı kitapçıkta İsa çok açık bir dille, günah işleyen kişiyi azarlamamızı hatta kişinin düzelmemesi durumunda onu başka kişilerin huzurunda azarlamamızı söylüyor (Matta 18:15-17; Luka 17:3). İsa Matta 7:1’de yargılamayı yasaklarken aslında bizim dilimizdeki “yargılamak” kelimesinden anladığımız gibi herşeyi yargılamadan kabul etmemizi kastetmedi.

Tanrı’nın kendisi yargıçtır. O Aden Bahçesi’ndeydi ve biz de günahlı olduğumuz sürece O’nun adil yargısı altındayız. Eski Antlaşma’da Tanrı hem ulusları hem de bireyleri yargıladı, ve Yeni Antlaşma’da da biz Hıristiyanlar yaptığımız işlerin yargılanacağı konusunda uyarılıyoruz (bakınız 1 Korintliler 3). Tanrı, Kendi çocuklarını sevgiyle terbiye eder, ve tanrısızları da gazabıyla mahkum eder (bakınız İbraniler 12). Elbette ki, son gün geldiğinde, Tanrı en yüce Yargıç olarak Kendisini gösterecektir (bakınız Vahiy 20). Bütün bu yargılama süreci boyunca Tanrı kesinlikle hata yapmaz, O her zaman adildir (bakınız Yeşu 7; Matta 23; Luka 2; E.İşleri 5; Romalılar 9).

Tanrı’nın insanlardan bir birlerini yargılamalarını beklediğini öğrenmek bugün bir çok kişiyi şaşırtıyor. Devlete yargılamak için yetki verilmiştir (bakınız Romalılar 13). Bize kendi kendimizi yargılamamız söylenmiştir (bakınız 1 Korintliler 11:28; İbraniler 4; 2 Petrus 1:5). Kilisede bir birimizi yargılamamız da söylenmiştir bize (tabi ki, Tanrı’nın yargıladığı gibi son yargı olarak değil). İsa’nın Matta 18’deki, Pavlus’un 1 Korintliler 5-6’daki sözleri ve daha bir çok parağraflar açıkça göstermektedir ki kilise kendi bünyesinde yargılama yapmalıdır ve bu yargılama da yapıcı nitelikte kurtarma amaçlı olmalı, yerici nitelikte intikam alma amaçlı olmamalıdır (Romalılar 12:19). Korint’deki zina eden adam ve Efes’teki sahte öğretmenler konusunda Pavlus onların kiliseden uzaklaştırılıp şeytana teslim edilmelerini böylece belki daha iyi öğreneceklerini ve belki canlarının kurtulacağını söylemiştir (bakınız 1 Korintliler 5; 1 Timoteos 1).

Bizlere yargılamamız konusunda buyruk verilmiş olması şaşırtıcı değildir. Ayrıca, eğer biz bir Hıristiyan’ın nasıl yaşamaması gerektiğini söyleyemezsek, nasıl yaşaması gerektiğini nasıl söyleyebileceğiz? Bizim kilisemizin öğrenci yetiştirme programları konusunda beni en çok kaygılandıran şeylerden birisi şudur ki; delik bir kovaya su doldurmaya çalışan biri gibi kovanın içine su boşaltıyorlar, bütün dikkatlerini kovaya boşaltılan suya odaklıyorlar ama kovanın bu suyu tutup tutmadığına bakmıyorlar.

Kilise büyütme konusunda yazılar yazan bir yazar geçtiğimiz günlerde şöyle bir tavsiyede bulunmuş: “Ön kapıyı açın, arka kapıyı kapatın.” Bunu söylerken; kiliseyi diğer insanların daha kolay ziyaret edebilecekleri bir yer haline getirmemizi ve daha iyi ilgilenerek takip işini daha iyi yapmamızı kastediyor. Bu hedeflerin her ikisi de iyidir. Ancak, günümüz pastorlerinin büyük bir çoğunluğu kiliselerinin ön kapısını açık, arka kapısını da kapalı tutmayı zaten amaç edinmişlerdir. Bunun yerine Kutsal Kitap’a dayalı bir modeli uygulamak bizi şöyle bir stratejiye götürür: “Ön kapıyı kapatın, arka kapıyı açın.” Başka bir deyişle, bir yandan katılmayı zorlaştırırken diğer yandan da kovulmayı kolaylaştırmaktır. Böylesi davranışlar kilisenin Tanrı tarafından arzulanan, dünyanın geri kalanından farklı olan hoş yapısına kavuşmasına yardımcı olacaktır.

Kiliseler olarak, yeni üyeler kazanırken ilk etapta bu disiplini yansıtmalıyız. Üyeliğe kabul edilecek olan bu kişileri Mesih’i onurlandıran bir hayat süren kişiler olarak tanıyıp tanımadığımızı soruyor muyuz? Onlara karşı kabullendiğimiz sorumlulukların ve onların da bize karşı kabullendiği sorumlulukların ciddiyetinin farkında mıyız? Eğer yeni üyeleri kabul ederken ve onların üyeliklerini onaylarken daha dikkatli olursak, sonradan ıslah edici kilise disiplini uygalamalarına daha az ihtiyacımız olacaktır.

Elbette ki, her türlü kilise disiplini uygulaması kötü bir biçimde gerçekleştirilebilir. Yeni Antlaşma’da bizlere diğer insanları bizim onların üstüne yıkdığımız nedenler için yargılamamamız (Matta 7:1), veya temel olmayan konularda bir birimizi yargılamamamız öğretiliyor (Romalılar 14-15). Bu konu pastörel uygulamalara yönelik problemlerle dolu bir konudur. Ancak unutmamalıyız ki Hıristiyan yaşamının tamamı zordur ve suistimale açıktır. Zorlukları bahane etmemeliyiz. Her yerel kilise kendi önderlerinin ve hatta üyelerinin öğretişlerini ve yaşamlarını yargılama sorumluluğu altındadır. Çünkü bu kişiler kilisenin verdiği müjde tanıklığını lekeleyebilir (E.İşleri 17; 1 Korint. 5; 1 Timot. 3; Yakup 3:1; 2 Petrus 3; 2 Yuhanna).

Kutsal Kitap’a dayalı kilise disiplini Tanrı’ya basitçe itaat etmek ve yardıma ihtiyacımız olduğunu itiraf etmektir. Islah edici kilise disiplini için işte size beş neden; Disiplinin amacı, (1) disiplin uygulamasına maruz kalan kişi için, (2) günahın tehlikesini gören diğer Hıristiyanlar için, (3) bir bütün olarak kilisenin sağlığı için, (4) kilisenin ortaklaşa verdiği tanıklık için olumlu sonuçlar elde etmektir. Ve hepsinden önemlisi de, (5) bizim kutsallığımız Tanrı’nın kutsallığını yansıtmalıdır. Kilisenin üyesi olmak bir anlam ifade etmeli, kendi gururumuz için değil, Tanrı’nın adı için. Kutsal Kitap’a dayalı kilise disiplini de sağlıklı bir kilisenin bir başka işaretidir.

DÜŞÜNDÜRÜCÜ SORULAR

  1. Yuhanna 5:27-30’u okuyun. Baba yargılama yetkisini kime verdi? Şimdi, Matta 18:15-17’yi okuyun. İsa, yargılama yetkisini bu dünyada kime devretti? Rabbimizin bize verdiği bu görevi kilise sadık bir şekilde yerine getirdi mi?
  2. 1 Korintliler 5:1-2’yi okuyun. Pavlus Korint’deki kiliseye günah işleyen kilise üyesine nasıl davranmaları gerektiğini söylüyor? Şimdi 3-5 ayetleri okuyun. Kilise kimden aldığı yetkiyle (kimin adıyla) hareket etmelidir? Böylesi bir davranışın temelindeki umut nedir? Sizce Pavlus kilise disiplinini zalim ve acımasız davranış olarak mı yoksa kişinin canına faydalı olacak sevgi dolu bir davranış olarak mı öğretti?
  3. Bir yazar şöyle demiş; “Ön kapıyı açın, arka kapıyı kapatın”. Bu söz ne anlama geliyor? Bu kitabın yazarı da şöyle diyor; “Ön kapıyı kapatın, arka kapıyı açın.” Sizce bunlardan hangisi Kutsal Kitap’a daha çok uygun bir fikirdir? Sizce bu fikirlerden hangisi sağlıklı bir kilise üyeliği için daha elverişlidir?
  4. Romalılar 14:1-4’ü okuyun. Kilise disiplininin suistimale açık olduğu alanlardan bazıları nelerdir? Kilisenizin, Matta 18:15-17’de Rabbimiz tarafından bize verilen görevi yerine getirirken aynı zamanda suistimallere karşı nasıl korunabileceği üzerinde biraz düşünün.